Joker...

Gönderen CineMarine on 16:18


Geçen günlerde Kara Şövalye'yi tekrar izledim. Fakat bu sefer, daha farklı izledim. Önde olan olaylara değilde, arkada olan olaylara baktım. Kadrajın çekmediği ya da bulanık gösterdiği kısımlar dikkatimi çekti. Ve sinemada hayran kaldığım Heath Ledger'ın Joker tiplemesine, tekrar şaşırıp kaldım. Yahu bu nasıl bir oyunculuk? Kadrajda ya da yakın çekimde olup olmaması onun için önemli değil. O her yerde kendini gösteriyor. Batman'in onu ''Döverek'' sorguya çekmek için kapıyı kilitlediği sahne sırasında, Christopher Nolan haklı olarak hızlı bir kamera kullanmış. O sahnede Joker'e dikkatle baktım. Bir şey anlamanıza gerek olmayan, sadece bir şeyin olduğunu gösteren bir sahnede bile, Heath Ledger oyunculuğunun en iyi performansını göstermiş.

Heath Ledger'ı çok iyi tanıyan birisi değildim. Yalnızca Kara Şövalye'yi izlemiş, mükemmel bir performans görmüş ve ''Dünya büyük bir yeteneği kaybetti.'' deyip geçmiştim. Ancak filmi en son izlediğimde farklı şeyler düşündüm. Bu kadar yetenekli bir adamın diğer filmleri kötü olamaz dedim kendi kendime. Ve bu adama daha yakından bakmaya başladım. Ne kadar iyi bir baba olduğunu öğrendim. Karısını ne kadar sevdiğini ve sırf onun için uyuşturucudan kurtulduğunu öğrendim. Brockback Dağı'ndaki Ennis Del Mar gibi çok zor bir performansı(şahsi kaanatimce Joker'den daha zor.) ne kadar başarılı bir şekilde canlandırdığını gördüm. Ve Heath Ledger'ı çok yakından takip etmeye başladım. Şimdi yapacağım ilk iş, D&R'dan bulabildiğim kadar Heath Ledger filmi almak ve bu usta aktöre saygımı sunmak. Şimdi Johnny Depp için beklediğim The İmaginarium of Doctor Parnassus filmi benim için daha fazla önem kazandı. Heath Ledger'ın kafamdaki Joker imajı silindi. Umarım diğer herkes bunu başarabilir...